Uyuşturucu ticareti yapma suçlaması ile yargılanan sanıklar zaman zaman etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmek adına mahkemeye bir veya birkaç kişi hakkında ihbarda bulunmakta, uyuşturucu madde ticaretini bu kişilerle yaptıklarını veya bu kişilerden talimat aldıklarını beyan edebilmektedirler. Bu tür durumlarda mahkemeler karar celsesinde dahi olsa ismi verilen kişilerin gerçekten bu suçla bir bağlantısı olup olmadığını araştırmak durumunda kalmaktadırlar. Aksi halde eksik inceleme sebebiyle kararlar kaldırılmakta veya bozulmaktadır.

Mahkeme uyuşturucu ticareti yapma suçundan görülmekte olan yargılamada ismi verilen kişileri öncelikle savcılığa ihbar etmekte, savcılık tarafından iddianame düzenlenmesi halinde davaları birleştirmek suretiyle bu kişileri de dahil ederek kovuşturmaya devam etmektedir. Yapılacak olan yargılamada ismi geçenlerin gerçekten bu suçu işleyip işlemediklerinin tespiti noktasında etkin pişmanlıktan faydalanmaya çalışan sanıkların beyanlarının atfı cürüm (suç atma) niteliğinde olup olmadığı irdelenmektedir.

Kendisine suç atılan kişide uyuşturucu madde ele geçirilmemiş ise veya uyuşturucu madde ticareti yapılacak ölçüde olmayan çok az miktarda bir uyuşturucu madde ele geçirildiyse; kendisine suç atılan kişinin uyuşturucu madde kullandığı tıbbi yöntemlerle saptanmamışsa, kendisine suç atılan kişi hakkında, atfı cürüm beyanında bulunan kişinin beyanlarının aksine ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmuyorsa yüksek mahkeme bu koşullarda atfı cürüm beyanlara itibar edilmemesini ve "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Müvekkilimiz olan sanığın ismi etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen bir sanık tarafından görülmekte olan bir yargılama esnasında mahkemeye bildirilmiş, savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Müvekkilin ev iş yeri ve üst aramasında hiçbir uyarıcı veya uyuşturucu madde bulunmamasına rağmen hakkında iddianame düzenlenerek kamu davasına dahil edilmiştir. Ne var ki yargılama esnasında tanıkların çelişkili ifadeleri ve dosya kapsamında somut hiçbir delilin bulunmaması nedeniyle diğer sanığın atfı cürüm niteliğindeki beyanlarına itibar edilmeyerek müvekkil hakkında beraat kararı verilmiştir:

“Sanık … hakkında ise her ne kadar Türk Ceza Kanunu'nun 188/3 maddesinde düzenlenen Uyuşturucu Madde Ticareti suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de dosya kapsamındaki delillerden yüklenen fiilin sanık tarafından işlendiğini gösterir, sanığın savunmasının aksine, diğer sanık …nın atfı cürüm niteliğindeki soyut beyanı dışında, şüpheden uzak, kesin, somut ve yeterli delil bulunmadığından, sanığın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,”