Silahlı Kuvvetlerde etkin bir disiplin sisteminin tesisi, muhafazası ve idamesine ilişkin usul ve esasları belirleyen TSK Disiplin Kanunu’nda “Savunma hakkı” başlığı altında düzenlenen 40. Maddesi uyarınca “İsnat olunan hususlar ile savunma için verilen süre açıkça ve yazılı olarak ilgiliye bildirilir. Yüksek disiplin kurulunun görevine giren disiplinsizliklerde verilecek savunma süresi üç iş gününden, diğer disiplinsizliklerde ise iki iş gününden az ve her hâlde beş iş gününden fazla olamaz. Savunması istenen kişinin talebi hâlinde ilave savunma süresi verilebilir. Ancak, ilk verilen savunma süresi ile ilave verilen savunma süresinin toplamı beş iş gününü geçemez. Verilen süre içinde savunmasını yapmayan personel savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.”
TSK Disiplin Kanunu’nda yer alan bu düzenlemeye göre subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler ile askeri öğrencilere disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Benzer bir şekilde Anayasa’nın 129. Maddesinde “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” düzenlemesi yer almaktadır.
TSK Disiplin Kanunu’nda yer alan 40. Maddesine göre savunma yapmak için tanınması gereken süre;
Yüksek Disiplin Kurulunun görevine giren disiplinsizliklerde en az 3 iş günü,
Diğer tüm disiplinsizliklerde en az 2 iş günü en fazla 5 iş günüdür.
Savunması istenen kişi ilave süre isteyebilir ancak ilk verilen süre ile ilave verilen süre toplamı yine en fazla 5 iş günüdür.
Üsteğmen rütbesindeki bir müvekkilimize verilen aylıktan kesme cezasının iptaline ilişkin açmış olduğumuz davada İstanbul 2. İdare Mahkemesi
“Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul ili … ilçesi KKK … Komutanlığı emrinde üsteğmen olarak görev yapan davacının 12 Aralık 2015 tarihinde yapılan Yeterlilik ve Kendini Geliştirme Eğitimine katılmadığından bahisle Emre İtaatsizlik suçunu işlediği sonucuna varılarak davacıya TSK Disiplin Kanununun 19/a maddesi uyarınca 1/20 oranında aylıktan kesme cezası verildiği, cezaya yapılan itirazın kabul görmeyerek durumun davacıya 04.01.2016 tarihinde tebliği üzerine 01.03.2016 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde görülmekte olan davanın açıldığı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halkoylaması ile kabul edilen Anayasa değişikliği ile 27 Nisan 2017 tarihinde kaldırılması üzerine dava dosyasının mahkememize intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın 36. maddesinde; "Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.(...)", 129. maddesinde de; "(...) Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.(...)" hükümleri yer almaktadır.
Olayda, davacının savunmasını 17.12.2015 tarihine kadar vermesi gerektiğine ilişkin 16.12.2015 tarihli Bölük Komutanlığı yazısının davacıya aynı gün yani 16.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve savunmasını veren davacıya 18/12/2016 tarihinde dava konusu cezanın verildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve olayın birlikte değerlendirilmesinden, davacıya verilen yasal savunma süresi dolmadan dava konusu işlemin tesis edilmesi, üç günden az savunma süresi verilmek suretiyle davacının etkili olarak savunma yapmasının engellenmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, savunma hakkı kısıtlanan davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” şeklindeki gerekçesi ile idari işlemin iptaline karar vermiştir.